31 Ağustos 2013 Cumartesi

Melez Sözleşmeleri serisinden: APOLLYON bitti...

  Heyecanla son kitap olduğunu düşündüğüm Apollyon'u beklemiştim ama son olmadığını okuyunca anladım ve yine bekleme modunda kaldığım için yazara kızdım. O kadar heyecanlı ve sürükleyici kitapları yaz ve bir türlü sonunu getirme. Tıpkı sezon bitimi diyen diziler gibi kitaplar da böyle uzatılınca büyüsünü kaybediyor gözümde. Oysa ne kadar istekle başlamıştım seriye. Aşk tavan,macera tavan,sürükleyicilik tavan ama son yok. Uyanış sonrası maceranın daha yüksek dozda olacağını biliyor ve dört gözle bekliyordum. Ama bir kitap daha çıkarmak uğruna maceraya virgül koymuşlar. Üzgün ve de kırgınım.
  Aiden ve Alex uyanışa uyum sağlamak ve dünyayı kurtarmak için yeni maceralara atılıyorlar. İkilinin maceralarını okumakta yeter diyorsanız okuyabilirsiniz. Ben okudum ama herşeyi sona sakladıklarını düşünüyor ve  son kitabı bekliyorum

.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Bir Garip İSTANBUL...

   2 hafta önce 10 günlük bir İstanbul gezisine çıkmıştım. Bu yazımda sizlerle o gezide çektiğim en güzel fotoğrafları paylaşacağım. Onlarcası içinden size bunları sunuyorum. Umarım beğenirsiniz. ;)




























27 Ağustos 2013 Salı

YOL ve İSYAN bu yıl çıkacak!!!

Delidolu Yayınları'ndan çıkan EŞLEŞME adlı kitabın 2. ve 3. kitapları bu yıl çıkacak kitaplar arasında yer alıyor :)


25 Ağustos 2013 Pazar

İYİ Kİ ELİMİ BU KİTABA ATMIŞIM."ŞARAP KADIN" KESİNLİKLE İLGİNİZİ ÇEKECEK BİR KİTAP...

Marketlerin kitap reyonlarını gezerken kapakta gördüğüm masum bir kadın yüzü,kitabın arkasını okumama sebep oldu.İyi ki de dikkatimi çekmiş ve almışım.Yazar ULVİYE ALPAY ile ilk tanışmam olmasına rağmen yeni kitap beklentimle şimdiden araştırmaya başladım.
Kitap gerçekten  şarap tadında.Okumaya başladığınızda öykünün konusunu anlamaya çalışıyorsunuz.Dilin akıcılığı ve masalsı anlatım sizi sarıyor ve bir süre sonra gerçek tadını alıyorsunuz.Okumaya devam ettikçe tutkunu oluyor ve elinizden bırakamıyorsunuz.
Güneydoğu da başlayıp Bozcaada da gelişen ve İstanbul'da sonuçlanan,aşk-töre ve aile bağları üzerine kurulu bir öyküsü var.Varlığını kabullenemediğim törenin bir bölge halkını ve özellikle de kadınlarının hayatını nasıl tepetaklak ettiğini görünce çok üzüldüm.Gerçek bir hikayeden yola çıkıldığı belli.Zaman zaman masal gibi okusam da hikayenin gerçek olduğuna inanıyorum.Kadınların iç dünyasını da çok iyi algılayıp anlattığını düşünüyorum.
Bir iki nokta da hayali mucizeler olsa da bazen kişinin kendiyle kavgaları fazla uzattı dedirtse de genel olarak çok beğendiğim ve herkese okumasını tavsiye ettiğim bir roman.
Almak isteyenler Kipa  mağazalarında 7.90 tl ye bulabilirler.

  Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

24 Ağustos 2013 Cumartesi

KURALSIZ'a başlanıyor..:)


Az önce kitaplarım geldi. Birazda ben Kuralsız'a başlayacağım. Ben uzun zamandan sonra Tris olarak doğu akşama kadar Tris olmak istiyorum. Akşam son sayfa bitip geri geldiğimde yorumumu bekleyin. ;)


     

Son zamanlarda izlediğim ama yorumlayamadığım filmler. :)

 
   Hepsini hatırlamıyorum çünkü 1 ay gibi bir uzun zamanda izlediğim filmleri paylaşmak istiyorum. Sanırım sadece en beğendiklerimi hatırlayabileceğim ;)

  NOT: Bu filmleri gerçekten izlemenizi öneririm. Bazılarını 2. kez izledim ve daha fazla kere de izlemek isterim. :)



         Güz sancısı filminden bir müzik. Gerçekten etkileyici.
                                          




Bu da P.S. I love you filmine ait bir müzik :)

    


Biliyorsunuz ki Koku'nun filmini anlamayıp kitabını okumuştum. Okuduktan sonra filmi tekrar izledim. Böyle daha iyi oldu. :)



Şimdilik bu kadar yeter. Bu PART 1 olsun. Devamını da sonra yayınlayayım. Hepinize iyi seyirler :)



20 Ağustos 2013 Salı

DEX'DEN SONSUZ DOKUNUŞ BİTTİ...

Dex yayınlarının fantastik kitap serilerine bayılıyorum.Bir genç kızın isteyebileceği her şey bu kitaplarda var.Entrika dolu-maceralı bir lise hayatı,kız dayanışması,grup partileri ve olmazsa olmaz yakışıklı-karizmatik-güçlü ve sexi erkek arkadaş.Hayatın zor olduğunu anlatmaya çalışsa da o kitaptaki ana karakter olmak için her şeyinizi verirsiniz.
Sonsuz dokunuş da yukarıda bahsettiğim tüm konuları içeren ve harika bir hayal dünyasına sizi sürükleyen kitaplardan.Bittiğinde ilk aklıma gelen "Bizim liselerde neden hep sıradan erkeklerin olduğu. Artık bizde böyle karizmatik tipler istiyoruz,aşağısı kesmiyor."
Bu kitaptan çıkardığım bir ders de; AŞKIN İMKANSIZI İSTEDİĞİ.
Neden kolay aşık olamadığımızın sırrı burada saklı.GERÇEKTEN ULAŞILMAZ OLANI VE İMKANSIZI BULDUĞUMUZDA AŞKI DA BULACAĞIMIZ KESİN.
İmkansızı ve aşkı isteyenlere okumalarını şiddetle tavsiye ederim.Sonunda kıskançlıktan çatlamayın ama...

 yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

16 Ağustos 2013 Cuma

GÜZEL BİR KİTAP DAHA:"ELVEDA DEMEK İÇİN ÜÇ HAFTA"...

Doğrusu bu kitabı aldığımda adından dolayı;"sıradan bir aşk hikayesi,çabuk okur ve iyi vakit geçiririm,"diye düşünmüştüm.Vaktin nasıl geçtiğini anlamadım ama sıradan olduğundan değil,etkileyici ve iyi anlatılmış bir polisiye roman olduğundan.
Bu kitapla birlikte anladım ki bazen rastgele seçimler yapıp bilmediğin yazarları okumak iyi oluyor.Arada sırada gittiğiniz marketlerin ve kırtasiyelerin kitap satış reyonlarını karıştırmanın faydaları.Bu kitabı da Kipa'dan alışveriş yaparken baktığım ucuzlayan kitaplar arasından aldım.İyi ki de almışım.Hem konusunu hem de yazarın anlatım tarzını çok beğendim.Polisiye macera tarzından hoşlananlara okumalarını tavsiye ederim...


Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

Koku -PATRİCK SÜSKİND

  Koku'yu yazlıktayken 3 günde bitirmiştim. Fakat yorumu ancak yazabiliyorum. Koku'yu aslında satın alma gibi bir niyetim yoktu ta ki filmini izleyene kadar. Filminin sonundan  bir şey anlamamıştım ve belki karakterin düşüncelerini tam olarak benimseyemedim diye düşünüp karşıma çıkar çıkmaz uygun bir fiyata almıştım.

   Koku'nun bir başyapıt niteliği taşıdığını düşünmüyorum fakat okunması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü Koku karakterin saflığı olsun, kendinin hayattan soyutlandığını düşünüp kendini belli etme çabaları olsun ve sonunda düzenini mahvettiğini fark edip kendini tekrar soyutlamaya çalışması olsun bizim hayatımızda yaşadığımız olaylarla bütünleşiyor. Bunu filminde ben fark edemedim ama kitap bize bunu daha iyi sağlıyor. Sonuçta karakter siz oluyorsunuz sadece yapacaklarınızı yazar belirliyor.

   Koku'nun bir diğer harika özelliği betimlemeleri. Okurken ara ara derin nefes alarak bulunduğum yerin kokusunu birbirinden ayırt etmeye çalıştım. Gerçekten çok zor. Fakat yazar karakterine yüklediği özellikle bu zoru başarıyor. Bu mükemmel bir şey.

   Bir kitap daha kitaplığıma yerleşirken bu kitabı okumanızı tavsiye edip kokuların büyülü dünyasına sizi davet ediyorum.  :))



 

10 Ağustos 2013 Cumartesi

GRANGE'DEN KAİKEN BİTTİ...

   Jean-Chrıstophe GRANGE harika bir korku-gerilim romanı yazarı. Kitapların daha ilk sayfalarından büyük bir ilgi ve merakla okumaya başlıyorsunuz. Her sayfada gerilim artsa da kendinizi durduramıyor ve bir solukta bitiriyorsunuz. Ama bu kitapta heyecan neredeyse kitabın ortalarında başlıyor. Vahşeti yansıtmaya çalışsa da etkisi diğerleri kadar değil. Kitabın ortasından itibaren yazar gerçek kimliğine dönüyor. Doğrusu yazarın yarım kalmış bir romanı alarak kendi üslubunda tamamladığı gibi bir endişe bile duydum.
 
   İlk başlarda verilen hikaye ile ana konu ortak gibi görünse de bana çok anlamlı gelmedi. Dediğim gibi...Kitabın ikinci yarısı çok güzel.
 
   Yazarın hayranlarına diğer kitapların hatırına ilk sayfalara dayanıp okumaya devam etmelerini öneririm. Sonlara doğru ellerinden bırakamayacaklar. Bu türe yeni başlayacaklara ise öncelikle yazarın ilk kitaplarını okumalarını ve bunu sona saklamalarını öneririm.


  

2 Ağustos 2013 Cuma

LİVANELİ-KARDEŞİMİN HİKAYESİ...

Livaneli'yi hem bir yazar olarak hem de müzisyen olarak çok seviyor vetakip ediyorum.Bu romanda yeni bir yönünü kavradım.Bu  kez kurgusal bir hikayeyi anlatmaktan çok felsefi boyutta bir kitap yazdığını düşünüyorum.Olaylardan çok düşüncelerin ve insani duyguların sorgulandığı bir kitap.Başlangıçta beni biraz şaşıttı. (Livaneli okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklar.)Ama okudukça hem yazarın düşüncelerini hem de kendi düşüncelerimi sorguladığımı ve okurken konuştuğumu fark ettim. Bazen Ahmet karakterine o kadar da olmaz dedim bazen de Pelin'le aynı cümleleri kurduğumu fark ettim.
Aşkı,kayıpları,duygusal çöküşleri,zaman ve mekan farklılıklarının insanlara yansımalarını çok iyi anlatan güzel bir roman.İlk sayfalarda monotonluk hissetsenizde elinizden bırakmayın.Okuduğunuza değecek.



Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...

Ben Ölmeden Önce -MİCHAEL PALMER

On günlük harika bir geziye akşamları okumak kaydıyla iki kitap sığdırabildim.Az ama yine de mutluyum.
İlk kitabım;Mıchael Palmer'ın "Bbir en Ölmeden Önce"adındaki polisiye gerilim romanı.Doğrusu yazarın 5.tüp adındaki kitabını okuyunca sevdiğim bir yazar olacağını düşünerek aldığımbu kitap ,beni hayal kırıklığına uğrattı.Bir doktor olarak içerikteki olayların gerçek olabilirliğine bir sözüm yok ancak anlatım karmaşaları konuyu dağıtıyor ve bir türlü konuya hakim olamıyorsunuz.Bu yazardan daha ekşını bol kitap beklerdim.Yine de seçtiği konu oldukça ilginç...


Alaycı Kuş -SUZANNE COLLİNS



    Ateşi Yakalamak'ı bitirir bitirmez bu kitabın elimde olmasını istedim. Hava karardığı için ve biraz da yorgun olduğum için dışarı da çıkamadım. Ertesi gün bir kitapçıda indirimde olduğunu gördüm. Aynı Yıldızın Altında, Kaiken ve bu kitapla birlikte hemen aldım. İyi ki almışım.

   Bu kitabı da İstanbul'dan Mersin'e dönüşte okudum. Yine yolculukta yani. Bugün de son kısıma başladım ve 1 saat önce bitirdim. İtiraf etmem gerekirse serinin en güzel kitabı Açlık Oyunları ama serinin en güzel filmi Alaycı Kuş olacak. Çünkü bu film Harry Potter'ın ve Alacakaranlık'ın son filmleri gibi olacak. Her şey ortaya çıkacak. Tüm seri boyunca istenenler olacak. Ve ana karakterler bizi şaşırtacak. Ama üzgünüm ki film yine söylediklerim gibi 2 kısım halinde çekilecek. Neyse artık her yıl yeni bir heyecanla izleyeceğiz.

     Bu kitap hakkında ipucu veremem çünkü serinin son kitabının her noktası ayrı bir spoiler barındırıyor. Artık sizi biraz yoracağız. Ama tatlı ve heyecanlı bir yorgunluk olacak bu.

   Kesinlikle bu seriyi okuyun. Umarım Suzanne Collins bizi bekletmez, Yeraltı Günlükleri ve Açlık Oyunları'ndan sonra yakın bir zamanda yeni bir seriye başlar.

                                         

                                             Kesitler:
                                             

                                              

                                                                      :P

                                                 


Ateşi Yakalamak -SUZANNE COLLİNS

  
 Ateşi Yakalamak benim İstanbul'a gidişim sırasında okundu. Uçakta, metroda, metrobüslerde vs. Gayet rahat bir kitap. Yani normal zamanda okusam da ara ara okurdum. İyi oldu yani.
 
   Bu kitap da Açlık Oyunları kadar akıcı ama o kadar heyecanlı değil. Ara kitap gibi. Yazar bu sefer merak edilenleri cevaplamış, Katniss'in duygularına daha çok tanık olmamızı sağlamış. Ki bunun sayesinde 3. kitapta hiç zorlanmıyoruz. [ Birazdan ona da yorum gelecek ;) ]

   Kitap Açlık Oyunlarındaki gibi 3 kısım halinde. İlk kısımda oyunlardan sonra Katniss'in 12. Mıntıkaya dönüşü ve kazandığı servetiyle ailesine yardım edişi anlatılıyor. Yani genel olarak 12. Mıntıka'da geçiyor. 2. kısım biraz daha entrikalı. Biraz ipucu verirsem Katniss oyunlarda Capitol'a karşı bir davranış sergiliyor. Yani Açlık Oyunları'ndan hatırlarsak oyundan hiçbir galip çıkmasın diye zehirli meyveleri yemeye kalkışıyor. İşte bu hareket halka bir umut aşılıyor ve Capitol'a karşıt düşünceli isyanlar düzenleniyor. 2.kısımda böyle bir karmaşıklık içinde.

   Benim için en heyecanlısı son kısım oldu. O son kısımı kaldığımız otelde okumuştum. 2,5 saat felan gibi bir sürede de o kısmı bitirdim. Bu kısım için çok açıklama yapmayayım ama şöyle bir şey diyebilirim: Capitol da isyanlara karşılık intikam amacıyla bir olay başlatıyor.

   Yeni karakterler,yeni olaylar. Açlık Oyunları'ndan hemen sonra bu kitabı okumadığıma inanamıyorum. Suzanne Collins kesinlikle favori yazarlarımdan biri.

                                        

                                    Kesitler (filmden):

                                   

                                     

                                     




                                                       Filmin Fragmanı: