
İlk kitabım;Vasili GROSSMAN'ın "Yaşam ve Yazgı" romanı.Can Yayınlarından çıkan kitap,İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman çalışma kamplarında ve Sovyet cephelerinde gelişen olayları Şapoşnikov ailesinin bireyleri üzerinden bize anlatıyor.Savaş sırasında bir cephede yaşanan ölüm korkusu ve yaşam savaşı ile kamplarda geçen açlık ve işkence dolu hayatları gözler önüne seriyor.Düşünceler ve olaylar birbirine paralel ilerliyor.Oldukça etkileyici bir anlatım var. Serinin ikinci kitabını da daha sonra mutlaka okuyacağım.
Diğer okuduğum kitap da 2.Dünya savaşının bitimiyle ilgili.
Yazar Nicholas Best 'in Dünyayı Sarsan Beş Gün adıyla yayınladığı roman oldukça akıcı bir dile sahip.Atalarımızın bir sözü vardır;etme bulma dünyası diye.Kitabı okuyunca ilk hatırladığım bu söz oldu.Hitler ve Mussolini,onca insana acı ve kayıp yaşattıktan sonra kendi sonları da tam bir işkence oluyor.Doğrusu insanlık adına her iki tarafın yaptığı uygulama da bana utanç verici geliyor. Savaş sonrası yıkımlar ve insanların geleceğini etkileyen olaylar sürükleyici bir macera kitabı gibi sizi sarıyor.
Son olarak bu konuların tamamen dışında polisiye-macera ve aşk dolu kafanızı fazla yormadan,üzülmeden güzel vakit geçirmenizi sağlayacak bir kitap var. Julıe Garwood'dan "Ateş ve Buz"
Sophie,kararlı ve enerjik bir muhabirdir. Patronunun isteğiyle kendini beğenmiş bir 5K yarış koşucusu olan William Harrington ile sıkıcı bir görüşme yapmak zorunda kalmıştır.Bu konuşma ona bir şey ifade etmezken esrarengiz bir kayıp Sophie'yi araştırma yapmaya iter.Bir anda tehlikenin içinde kalan Sophie,bir de FBI ajanı Jack ile mücadele etmek zorundadır.
yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle..
"Yaşam ve Yazgı" üçlemesini idefix'ten indirimli almıştım ama daha üzerindeki jelatini bile açmadım, okunmayı bekliyor.
YanıtlaSilDiğer kitaplar arasında da "Dünyayı Sarsan Beş Gün"ü merak ettim doğrusu. :)
önceliği dünyayı sarsan beş güne vermeni öneririm.Diğer kitap biraz sessiz ortam,sakin kafa istiyor.
YanıtlaSil