Kitaba gelirsek;
1930 yılları ile 1990 yılları arasında bir şatoda geçen sırlarda dolu hayatları konu alıyor.Sırların anahtarı ise o dönemlerde şatonun kahyası olan bir kadın.Eşine ender rastlanan bir kamelyadan yola çıkarak farklı dönemlerde yaşamış kadınların hayatlarını kesiştiren roman hem anlatımıyla hem de konusuyla sizi içine çekiyor.Başlangıçta iki farklı dönemi takip etmenin güç olacağını düşünsenizde okudukça yanıldığınızı anlıyorsunuz. Kurgusu çok iyi.Tek eleştirim sonuna olacak.Yazar mutlu sona ulaşmak için fazla tesadüf içeren bir son bulmuş. Bence bu son kitabı fazla masası yapmış.Yine de okumaktan sıkılmadığım güzel bir kitaptı.
Kitaptan sevdiğim bir alıntıyı paylaşmak isterim:
"Fark ettim ki insan çoğu şeyle mücadele edebilir ama seveceği kişiye asla kendi karar veremez.K alın seçtiği kişiyi ,istese de değiştirmez.Korkarım, bu hayatımda yaşadığım en büyük felaket olacak."
Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder