11 Şubat 2014 Salı

AHMET ALTAN:"VE KIRAR GÖĞSÜNE BASTIRIRKEN"

Ahmet Altan,yalnızca duyguların,tutkuların değil,düşüncelerinde yazarı.Ve kırar göğsüne bastırırken kitabı da çeşitli konularda düşüncelerini bize makaleler halinde sunduğu güzel bir çalışma.İnsanı soru sormaya ve düşünmeye itiyor.Okumanın neden gerekli olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.Okuduğum makalelerde bana dokunan köşeleri paylaşmak istiyorum.
Ahmet Kaya ile ilgili bir makalesinde sırf Kürtçe şarkı söylemek istediği için sürgüne gönderilen şarkıcıyı şöyle anlatıyor:"O,insanlara şarkılar,acılar,sevinçler bağışlamıştı ama o insanlar şimdi onu affetmiyorlar.
Hayatının son döneminde yağmurlarını tanımadığı  şehirlerde yalnızdı."
 Severek dinlediği Maria Faranduri' yi şöyle anlatıyor;
"Açlar için,hapishanelere atılan çocuklar için,kocalarını kaybeden kadınlar için mücadele etmeyi,mücadele gücünü kırbaçlayacak aşklar yaşamayı,çiçekleri koklamayı bir daha, bir daha, bir daha öğrendim o iri yarı kadının sesinden."
  Kitaplardan öğrendiklerini ise bakın nasıl anlatmış;
"Sokaklarda aradığım her türlü zevkin,vahşetin,maceranın çok daha ihtiraslısını insanoğlunun hayal gücünde bulabileceğimi,bir şey yaratabilme serüveninin heyecanının başka hiçbir şeyde bulunmayacağını öğrendim.
  Kitapların beğendiği erkekler,tuhaf bir rastlantı,kadınların da beğendiği erkeklerdi."

  Yeni kitaplarda ve yeni yorumlarda buluşalım.Kitap da bahsedilen Ahmet Kaya ve Maria Faranduri'den birer parçayla kapatıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder