19 Mart 2014 Çarşamba

VE EVDEKİ KİTAPLIKLARIN SON DURUMU

Her zaman bir odası okuma odası olan,kocaman kütüphanesi olan evlere imrenmişimdir.Ne yazık ki şu an ki evim buna izin verecek boyutta değil.İlerde en büyük hayalim böyle bir oda yapmak.Bende bulduğum her köşede kitap biriktiriyor ve okuyorum.Elimdeki kitapların bir kısmını da arkadaşlarıma verdim,umarım geri gelir.Her ne kadar kitaplarımdan vazgeçmek istemesem de insanların kitap yokluğunu bahane etmesine tahammül edemediğimden ve okuma alışkanlığının gelişmesine bir nebze de olsa katkısı olacağına inandığımdan bu huyumdan vazgeçtim. Bazen yine de çok sevdiğim bir kitabı verirken çocuğumdan ayrılır gibi hüzünleniyorum.Kitap severler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. Bir de yıpranmış,kenarı kıvrılmış kitap getirenlere tahammül edemiyorum.Onlara bir daha asla kitap vermiyorum.



Yalnız insanlar nasıl hayvanları bir dostu gibi görüyorsa ben de kitapları öyle değerlendiriyorum.Hayatın zorluklarından yıldığınızda,duygularınızı ifade edemediğinizde ya da olaylara bir anlam veremediğinizde kitaplar en yakın arkadaşınız oluyor. Bazen okuduklarınızla ağlayıp içinizi döküyorsunuz,bazen gülme krizine girip derin bir rahatlama yaşıyorsunuz bazen de bedeninizin dışına çıkıp yaşadığınız ortamı dışarıdan seyretme ve çözüm bulma yetisine erişiyorsunuz. Sizinle her daim konuşan ve size asla yüz çevirmeyen kaynaklardır kitaplar.
Sonuçta bu kadar çok sevdiğim ve dost bildiğim kitapları toplamaya,okumaya ve kütüphanemin parçalarını tamamlamaya devam edeceğim.






1 yorum:

  1. hepsi birbirinden güzel , kitap vermeye gelince , her defasında bu son deyip , maalesef yine hayır diyemeyen ve kitaplarını veren ve fakat geri alamayan mutsuz eylemim ben :(

    YanıtlaSil